Yaşlandıkça neyin doğal olup neyin olmadığını bilerek daha sağlıklı bir hayatın tadını çıkarabilirsiniz ve basit adımları öğrenerek yaşam şartlarını güçlendirmeye veya desteklemeye çalışabilirsiniz. Bu süreçte kalbiniz, gözleriniz cildiniz ve kemikleriniz size çok şey anlatacaktır.
Kalbiniz Daha Çok Çalışacak
Yaşlandıkça kalbinizin kan pompalamak için daha fazla çalışması gerekmektedir. Bu, bazı durumlarda yüksek tansiyona ve diğer kalp sorunlarına yol açabilir.
Şunları deneyin: Gün içerisinde aktif kalın. Yürüyün, koşun, yüzün; her gün yapabileceğiniz düşük tempolu egzersizler, sağlıklı kiloda kalmanıza ve kan basıncınızı düşük tutmanıza yardımcı olabilir.
Kalp sağlığınız için yeteri miktarda meyve, sebze ve tam tahıllı besinler tüketin. Stresten uzak durmaya çalışın ve uyku kalitenize dikkat edin. Her gece 7 ila 8 saat dinlenme, kalbinizin ve kan damarlarınızın onarılmasına ve iyileşmesine destek olabilir.
İlginizi Çekebilir: Kalp Krizi İnme Felce Yol Açar mı?
Cildiniz Daha İyi Hissettirecek
Cildinizin eskisine göre daha kuru ve daha az esnek olduğunu fark edebilirsiniz. Bunun nedeni, yaşlandıkça cildinizin daha az doğal yağ üretmesidir. Ayrıca daha az terlersiniz ve derinin hemen altındaki yağ dokusunun bir kısmını kaybedebilirsiniz. Bu, derinizin daha ince görünmesine sebep olabilir.
Ayrıca kırışıklıkları, yaşlılık lekelerini, cilt etiketlerini veya ciltte küçük büyümeleri de fark edebilirsiniz.
Şunları deneyin: Sıcak su cildi kurutur, bu sebeple duşunuzu ılık suyla almaya dikkat edin. Dışarıdayken güneş kremi ve koruyucu giysiler giyin. Cildinizi sık sık kontrol edin ve farklı değişiklikler fark ederseniz doktorunuza bildirin. Sigara içiyorsanız, bırakmanızda fayda var. Sigara, kırışıklıklara sebep olabilir.
Görme ve Duyma Problemleri Yaşayabilirsiniz
Yakın nesnelere odaklanmakta zorlanabilirsiniz. Belki de ilk kez okuma gözlüğüne ihtiyacınız olabilir. Daha fazla parlama görebilir veya ani ışık değişikliklerine uyum sağlamakta zorlanabilirsiniz.
İşitme duyunuz söz konusu olduğunda, kalabalık bir odadaki konuşmaları takip etmekte veya yüksek frekansları duymakta zorlanabilirsiniz.
Şunları deneyin: Görüşünüzü ve işitmenizi düzenli olarak kontrol ettirin. Açık havada gözlerinizi korumak için güneş gözlüğü kullanabilirsiniz. Yüksek seslere karşı korunmak veya bunları engellemek için kulak tıkacı işinizi görebilir.
Diş ve Diş Eti Problemi Gelişebilir
Diş etlerinizin dişlerinizden uzaklaştığını fark edebilirsiniz. Bazı ilaçlar ağzınızın daha kuru olmasına neden olur. Ağız kuruluğu sizi diş çürümesi ve enfeksiyonlar açısından daha yüksek risk altına sokabilir.
Şunu deneyin: Dişlerinizin arasındaki yiyecek ve plaklardan kurtulmak için her gün iki kez fırçalamak ve diş ipi kullanmak, diş eti hastalığını ve diş kaybını önlemeye yardımcı olmanın en iyi yoludur. Ayrıca düzenli kontroller ve temizlik için diş hekiminize başvurun.
Kemikleriniz Daha Hassas Olacaktır
40’lı ve 50’li yaşlarınızdan itibaren kemikleriniz zayıflamaya başlar. Daha az yoğun ve daha kırılgan hale gelirler. Bu da kırılma riskinizi artırır.
Daha kısa göründüğünüzü bile fark edebilirsiniz. Aslında 40’lı yaşlarınızdan başlayarak 2 ila 4 santim kısalabilirsiniz. Bu, omurganızdaki diskler küçüldüğünde olur.
Eklemleriniz daha sert hissedilebilir. Eklemleri kaplayan sıvı ve kıkırdak yaşla birlikte azalabilir veya aşınabilir. Eklemleriniz arasındaki dokular parçalandıkça artrit gelişebilir.
Şunları deneyin: Yeterli kalsiyum ve D vitamini aldığınızdan emin olun. Diyetinizdeki iyi kalsiyum kaynakları arasında süt ürünleri, badem ve brokoli ve lahana gibi sebzeler bulunur. Doktorunuz ayrıca kalsiyum takviyesi de önerebilir.
D vitamini kemik sağlığı için hayati öneme sahiptir çünkü vücudun kalsiyumu emmesine ve kemik gücünü korumasına yardımcı olur. Bazı insanlar güneş ışığında vakit geçirerek bu besin maddesinden yeterince faydalanabilirler.
Ayrıca ton balığı, sardalya, yumurta sarısı, süt ve birçok tahıllı besinler gibi zenginleştirilmiş gıdalardan da tüketebilirsiniz. Takviyeye ihtiyacınız olup olmadığını hekiminize danışabilirsiniz.
İlginizi Çekebilir: D Vitamini Eksikliğinin Sebep Olduğu 5 Sağlık Problemi
İdrar Problemleri Yaşayabilirsiniz
İdrarınızı tutmakta zorlanabilirsiniz. Bu, 65 yaş ve üzeri kişilerin tahminen yüzde 10’unda gözlemlenir.
Bu insanların birçoğu öksürdüğünde veya hapşırdığında az miktarda idrar kaçırır, ancak bazıları tuvalete ulaşamadan büyük miktarda idrar kaybeder. Kadınlar için menopoz bir faktör olabilir. Erkekler için prostat büyümesi sorun olabilir.
Diyabet gibi bazı durumlar bağırsaklarınızı yavaşlatabilir. Bazı ilaçlar kabızlığa neden olabilir. Bunlara kan basıncını, nöbetleri, Parkinson hastalığını ve depresyonu tedavi eden ilaçlar dahildir. Demir takviyeleri ve ağır ağrı kesici ilaçlar da kabızlığa yol açabilir.
Şunları deneyin: Eğer sık sık tuvalete gitme dürtüsü hissediyorsanız, doktorunuza başvurun. Çoğu durumda, belirtiler kontrol altına alınabilir hatta iyileştirilebilir.
Kafein, alkol, gazlı içecekler ve asit içeren yiyeceklerden kaçının, çünkü bu durumu kötüleştirebilir.
Kegel egzersizleri pelvik taban kaslarınızı sıkılaştırabilir ve mesane kontrolüne yardımcı olabilir. İdrarınızı tutuyormuş gibi sıkın. Beş saniye bekleyin, sonra beş saniye boyunca rahatlayın. Bununla birkaç kez tekrarlayın, birkaç kez gün içinde.
Kabızlıktan kaçınmak için meyve, sebze ve tam tahıllar gibi lifli besinleri tüketebilirsiniz. Bol su içmeye özen gösterin. Her gün egzersiz yapmaya çalışın, bağırsaklarınızın hareket etmesine yardımcı olacaktır.
Gezinmek veya Güçlü Kalmak Daha Zor Hale Gelebilir
Yaşlandıkça, kas kütlesini kaybediyoruz. Bu durum, güçsüzlüğe ve hareketlerimizin azalmasına sebep oluyor.
Şunları deneyin: Her gün hafif tempolu bir yürüyüş yapmak veya hafif ağırlıkları kaldırmak gibi orta düzeyde egzersiz yapın. Bu, kas gücü ve fonksiyonu konusunda yardımcı olacaktır. Doktorunuzla konuşun ve sizin için uygun olan aktivite düzeyini öğrenin.
Yeteri kadar meyve, sebze, balık ve tavuk gibi yağsız proteinler yiyin. Şekerden ve doymuş yağ oranı yüksek gıdalardan uzak durun. Ve daha küçük porsiyonlar yiyin. Muhtemelen eskisi kadar kaloriye ihtiyacınız olmayacaktır.
Okumaya Devam Edin: Bağışıklık Sistemini Güçlendirmek İçin Ne Yapmalıyız?
Bu makale Doktorfizik Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmış ve onaylanmıştır.