Travmatik beyin hasarı veya inme geçiren kişilerin karşı karşıya kaldığı önemli bir sorun yorgunluk hissidir. Yorgunluk pek çok hasta tarafından kendilerini en çok kısıtlayan sorunlardan biri olarak tanımlanır. Hareketleri olduğu kadar düşünmeyi de olumsuz etkiler. Bununla mücadele etmek için enerji yönetimi teknikleri önem kazanır.
Beyin hasarı sonrası ilk gün ve haftalarda yorgunluk karşı konulamaz düzeyde olabilir. Hasta sürekli uyumak ister. Egzersizler bir yana, sosyal etkileşim hatta yemek yemek bile zor gelir. Beyin hasarı sonrası hissedilen yorgunluk sağlıklı kişilerin okul veya çalışma hayatlarından aşina olduklarından çok daha derin ve yoğundur. Yorgunluk bastırdığında sanki biri bir düğmeyi kapatmış gibi kişi yaptığı işi elinde olmadan bırakıp uykuya dalabilir.
Beyin yaralanması veya inmenin ağırlığına göre yorgunluk şiddeti birkaç hafta veya ay içinde azalır. Fiziksel aktivitelere tolerans dönerken bilişsel aktivitelerin neden olduğu yorgunluk daha uzun devam edebilir. Kişi duygusal sorunlarla karşılaştığında yorgunluğu artabilir.
Fiziksel ve Zihinsel Yorgunluk
Yorgunluk temelde iki farklı tipte hissedilir: fiziksel ve zihinsel yorgunluk. Zihinsel yorgunluk ise bilişsel ve duygusal olarak iki kısma ayrılabilir. Vücut ve beynin normal bir enerji rezervi vardır ve bu enerjiyi yapması gereken aktiviteler için kullanır. Beyin hasarı olan kişiler aynı işleri yapmak için normale kıyasla daha fazla enerji harcamak zorunda olmalarına rağmen enerji rezervleri azalmıştır. Enerji rezervi bittiğinde yerine konulması günler sürebilir. Örneğin beyin felci olan bir kişi kendini bir gün zorlayarak yoğun çalışırsa sonraki birkaç günü yorgunluk nedeniyle uykuda geçebilir. Oysa ki sağlıklı birinin kendini toparlaması için bir gece iyi uyku çekmesi yeter.
Kişi yorgunken yapması gereken işler gözünde büyür. Hem çok daha fazla çaba göstermesi gerekir hem de dikkatini veremez, hata yapar ve sinirleri bozulur. Sağlıklı iken yorgun olsa bile dişini sıkıp kendini zorlayarak yapması gereken işleri yapabilen ve başarılı olan bir kişi, aynı taktiği beyin hasarı sonrası da uygulamaya çalışırsa istediği sonucu alamayabilir.
Yorgunluk hissi beynin kişiye dinlenmesi gerektiğine dair uyarısıdır. Dinlenme ile beyin enerji rezervini doldurur ve kendine gelir. Beyin hasarı olan kişiler olaydan yıllar sonra bile normale kıyasla daha fazla uykuya ihtiyaç duyabilirler. 9-10 saatlik uyku anormal değildir. Önemli olan bu ihtiyacı ve enerji rezervini bilerek günü planlamaktır. Beynin yorulduğu bilişsel aktiviteler yoğunsa öğle uykusu dinlenmek için yararlı olabilir.
Enerji Yönetimi için İpuçları
- Gününüzü planlayın. Gün ve hafta içinde yapmanız gereken fiziksel, bilişsel ve duygusal aktiviteleri düşünerek dinlenme periyotları belirleyin.
- Aktivitelerin süresi yanında enerji gereksinimini de göz önüne alın. Örneğin kuaföre gitmek beyni fazla yormaz ancak avukatınızla görüşmek daha çok zihinsel enerji tüketir.
- Yorulduğunuzda istirahat edin. Sınırlarınızı fazla zorlamak tükenmeye yol açabilir.
- Sık sık mola verin. Yemek molaları, kahve molaları yanında beynin dış uyaranlardan uzak kaldığı kısa dinlenme zamanları ayırın.
- Gündüz şekerlemesi yapabilirsiniz. Fazla uyuyup gece uykunuzu etkilememek için belirlediğiniz zamanda uyanmak üzere alarm kurun.
- Mümkün olduğu durumlarda oturun.
- Yeni bilgi ve beceriler öğrenmek, bilinen şeyleri yapmaya kıyasla beyni daha çok yorar. Buna hazırlıklı olun.
- Kendinize aşırı yüklenmekten kaçının. Yorgunluk belirtilerine dikkat edin. Konuşmaları takip etmekte zorlanıyorsanız, düşünceleriniz yavaşlamışsa, sık hata yapıyorsanız, kelime bulmakta zorlanıyorsanız veya kelimeleri karıştırıyorsanız, baş ağrısı başlamışsa dinlenmeniz gerekiyor olabilir.
- Bazen her şeye karşın yorulmuş olabilirsiniz ve sabah uyandığınızda bile bu his geçmemiş olabilir. Böyle durumlarda “hayır” demeyi öğrenin ve planlamış olduğunuz aktiviteleri iptal ederek dinlenin.
Referans
- Barbour VL, Mead GE. Fatigue after Stroke: The Patient’s Perspective. Stroke Res Treat. 2012;2012:863031.