Leğen kemiği omurganın belin altındaki kısmı sağrı (sakrum) ile uyluk (femur) arasında yer alan bir çift kemiktir. Aslında ilium, iskium ve pubis denilen üç kemiğin birbiriyle kaynaşmasından oluşur. Çocukluk döneminde üç parça birbirinden kıkırdak dokusu ile ayrılır; 15-16 yaşlarından sonra ise tam olarak kaynaşırlar. Leğen kemiği femur ile kalça eklemini, sakrum ile sakroiliak eklemi yapar. Ön tarafta ise iki leğen kemiği birbiriyle simfizis pubis denilen eklemi yapar. Bu eklemlerin hepsi önemli fonksiyonlara sahiptir ve çeşitli nedenlerle görülen bozuklukları kalça, bel ve kasık ağrısı gibi sorunlara yol açabilir. Leğen kemiği gövdenin ağırlığını bacaklara aktarır, kasıktaki organları korur, kaslar için tutunacak bir destek sağlar.
Leğen kemiğinin her iki yanda hissedilen cilde yakın parçasına krista iliaka denir. Elimizi belimize koyup dinlendirirken genelde bu kısma temas ederiz. Krista iliaka karın boşluğu ile pelvis denilen leğen bölgesinin arasındaki sınırdır. Karın kasları, but kasları (gluteus maksimus kası) ve sırtımızdaki en geniş kas olan latissimus dorsi kası buraya tutunur. Leğen kemiği ağrısı ile kişiler bazen krista iliaka ağrısını kastedebilir. Bu ağrı bazen bel ağrısı veya kalça ağrısı olarak da ifade edilebilir. Bel, kaba et ve kalça kaslarında ağrı, spazm, şişlik; yürümede, gövdeyi eğme ve döndürmede zorlanma gibi sorunlar eşlik edebilir.
Leğen Kemiği Ağrısı Nedenleri
Kas zayıflığı leğen kemiğinde hissedilen ağrıların sık görülen nedenlerinden biridir. Gövdenin desteklenmesi için kuvvetli karın kasları gerekir. Eğer karın ve bel kasları zayıfsa ters bir hareket veya ağır yük taşıma gibi bir aktivitede kas veya ligament zedelenmesi olabilir. Kaslarda oluşan tetik noktalar da ağrı yapabilir. Tetik noktalar daha çok boyun ve kürek kemiği civarı kaslarını etkilemesiyle bilinse de gerçekte herhangi bir kasta oluşabilir.
Düşme, trafik kazası gibi travmalar leğen kemiğinde yaralanmaya yol açabilir. Travma sonucu bel omurlarını leğen kemiğine bağlayan iliolomber ligament yırtılabilir. Belin dönmesi ve eğilmesi ile şiddetlenen ağrı oluşabilir. Buna iliolomber sendrom denir.
Sakroiliak Eklem
Leğen kemiği ile sakrum arasındaki ekleme sakroiliak eklem denilir. Böylece omurga leğen kemiğine bağlanır. Romatizmal hastalıklar, kireçlenme, enfeksiyon gibi durumlar sakroiliak eklemi tutabilir ve ağrı ile hareketlerde zorlanmaya yol açabilir. Ağrı belin biraz aşağısında kaba etlerde hissedilebilir. Sağda veya solda tek taraflı ya da iki taraflı olabilir. Aslında tüm bel ağrılarının %15-30 kadarının sakroiliak eklemden kaynaklandığı tahmin edilmektedir. Bu eklem az miktarda şok emme ve öne arkaya kayma hareketi yapar. Eklemi tutan bağların fazla esnek ya da sıkı olması ile hareketlerin normalden az ya da çok oluşu sakroiliak eklem disfonksiyonu denilen soruna yol açabilir. Bacak boyu farkı, gebelikte bağların esnekliğinin artması ve kilo alımı, bel omurlarının platinle sabitlendiği (plak+vida ile stabilize edildiği) ameliyatlar ve travmatik olaylar sakroiliak eklem fonksiyonunda bozulma yapabilir.
Çocuklarda ve gençlerde henüz kemik gelişimi devam ederken leğen kemiğinde büyüme kıkırdakları bulunur. Yoğun spor ya da fiziksel aktivite ile kasların büyüme kıkırdağına yakın kemiği fazla çekmesi, kıkırdakta zedelenmeye hatta ayrışmaya yol açabilir. Buna ilium apofiziti denir. Kalça ve leğen kemiği civarında künt ağrı, sızlama ya da şişlik oluşabilir.
Kalça ve leğen kemiği civarında ağrı yapabilen diğer bir sorun piriformis sendromudur. Bel fıtığı siyatik ağrısı ile sık karışır. Piriformis kası kalçanın derininde yer alır. Siyatik sinir bazı kişilerde kasın içinden geçebilir. Ya da kas fazla sıkı ve gergin olabilir.
Nadiren leğen kemiği ağrısı kemiği tutan bir kansere bağlı oluşabilir. Bu durumda ağrı gittikçe artar, istirahatle rahatlamaz, hareketle ilişkisi azdır, kilo kaybı, gece terleme, ateş gibi ek belirtiler olabilir.
Leğen Kemiği Ağrısı Tedavisi
Leğen kemiği civarında ağrı şikayetiniz varsa fizik tedavi ve rehabilitasyon (FTR) doktoruna muayene olabilirsiniz. Sorun yukarında saydığımız gibi kas, kemik, bağ, sinir lifi veya omurga kaynaklı olabilir. Tıbbi olarak şikayetlerin sorgulanması ve fizik muayene ile doktorun kafasında ön tanı oluşur. Röntgen filmi, emar (MR), kan tetkiki gibi tetkiklerle olası diğer nedenler dışlanabilir ve ön tanı doğrulanabilir. Kas, bağ dokusu, sakroiliak eklem ve omurga kaynaklı ağrıların tedavisi çoğunlukla egzersiz ve fizik tedavi yöntemlerini içerir.