Otonomik disrefleksi omurilik yaralanmalı kişileri etkileyen, hayati tehlike oluşturma potansiyeli taşıyan bir tıbbi acildir. T6 ve daha yukarı düzey yaralanmalı omurilik felçlerinde görülür. Nadiren T7 ve T8 yaralanmalarında da otonomik disrefleksi gelişebilir. Çoğunlukla önlenebilen ve tedavisi mümkün bir durumdur. Kişinin normal (bazal) kan basıncı düzeyini, tetikleyici faktörleri ve belirtileri bilmek erken tanınması için gereklidir.
Otonomik disrefleksi geliştiğinde hızla tanınıp müdahale edilmesi gerekir, aksi halde beyin kanaması (inme) gibi ciddi sonuçları olabilir. Omurilik yaralanmasına özel bir durum olan otonomik disrefleksinin tanınması bu hastalarla fazla karşılaşmayan sağlık çalışanları için bile güç olabilir. Bu nedenler hasta ve hasta yakınlarının belirtileri ve yapılması gerekenlerii bilmesi önemlidir.
Belirtiler
Belirtiler arasında kan basıncı yüksekliği, zonklayıcı baş ağrısı, yüzde kızarıklık, yaralanma seviyesinden yukarıda terleme, yaralanma seviyesinden aşağıda tüylerin diken diken olması, burun tıkanıklığı, bulantı, nabız düşüklüğü (dakikada 60’dan az olması) vardır. Kişiden kişiye belirtiler değişebilir.
Neden Olur?
Otonomik disrefleksi omurilik yaralanma seviyesi aşağısında vücudu rahatsız eden bir uyaran nedeniyle tetiklenir.
- Mesane: Mesane duvarının irritasyonu, idrar yolu enfeksiyonu, sondanın tıkanması veya idrar torbasının dolması.
- Bağırsak: Bağırsağın genişlemesi veya irritasyonu, kabızlık, dışkı tıkacı oluşumu, hemoroid, anal enfeksiyon.
- Cilt kesisi, enfeksiyonu, basınç yarası, tırnak batması, yanıklar, giysilerin sıkması.
- Cinsel aktivite, menstrüasyon, doğum, yumurtalık kisti, mide ülseri, kolit, peritonit, kırık gibi nedenlere bağlı da oluşabilir.
Oluş Şekli
Otonomik disrefleksi otonomik sinir sisteminin aşırı aktivasyonu nedeniyle olur. Otonomik sinir sistemi vücudumuzun düşünmeden gerçekleştirdiği kalp atışı, solunum, terleme, sindirim gibi fonksiyonlarını düzenler.
Rahatsız edici bir uyarı olduğunda sinir lifleri bu uyarıyı omuriliğe taşır. Omurilikte yaralanma seviyesine kadar sinyal çıkar ancak daha yukarı iletilemez. Sinyaller beyne ulaşamadığı için vücut bu rahatsız edici uyarıya normal yanıt veremez. Otonomik sistemin sempatik kısmını aktive eden bir uyarı başlar. Kan damarlarında daralma ve kan basıncında yükselme görülür.
Kalp ve kan damarlarındaki sinir almaçları kan basıncı artışını tespit eder ve bu sinyali beyne iletir. Beyin kalbe sinyal göndererek nabzı yavaşlatır, yaralanma seviyesi üzerindeki damarlar genişler. Beyin yaralanma seviyesinden aşağı sinyal gönderemediğinden kan basıncı düzenlenemez, vücudun dengesi bozulur.
Tedavi
Otonomik disfonksiyondan şüphelenildiğinde ilk yapılması gereken başı yükseltmek ve 90 derece dik oturur pozisyona gelmektir. Ardından vücudu sıkabilecek giysiler gevşetilip açılmalı ve beş dakikada bir tansiyon ölçülmelidir.
T6 ve üzeri omurilik yaralanmalı kişilerin normal tansiyonu genelde 90-110 mmHg civarıdır. Normal (bazal) değerden 20-40 mmHg yüksek olması otonomik disrefleksi belirtisi olabilir. Çocuklarda normal değerden 15 mmHg, gençlerde 15-20 mmHg yükseklik bu sorunu işaret edebilir.
Tedavide en önemli adım tetikleyici nedenin ortadan kaldırılmasıdır. Bunun için en sık nedenler olan mesane, bağırsak, cilt, sıkı giysiler hızlıca gözden geçirilmelidir. Neden ortadan kaldırılınca belirtiler hemen kaybolmayıp bir süre daha devam edebilir.
Neden belirlenemezse veya şüphelenilen neden ortadan kaldırılmasına rağmen belirtiler devam ederse ilaç tedavileri verilir. Bunun için çeşitli kan basıncı düşürücü ilaçlar kullanılabilir.
Omurilik felçli kişilerin normal kan basıncı değerleri, yaralanma seviyeleri, acil durumda iletişime geçilebilecek yakınlarının telefon numaraları ve otonomik disrefleksi durumunda yapılması gerekenleri açıklayan bir kart taşımaları önerilmektedir.
Referans
- Bycroft J, Shergill IS, Chung EA, Arya N, Shah PJ. Autonomic dysreflexia: a medical emergency [published correction appears in Postgrad Med J. 2005 Oct;81(960):672. Choong, E A L [corrected to Chung, E A L]]. Postgrad Med J. 2005;81(954):232–235.