Omurilik yaralanması veya omurilik felci tanımlanırken yaralanma seviyesi ve şiddeti belirtilir. Omurilik boynumuzdan belimize kadar omur kemikleri içinde yer alan sinir sistemi organımızdır. Omurgamız boyun (servikal = C), sırt (torakal = T), bel (lomber = L), sağrı kemiği (sakrum = S) ve kuyruk kemiği (koksiks) kısımlarından oluşur. Omurilik ise sinir köklerinin çıktığı omurga seviyesine göre boyunda 8, sırtta 12, belde 5, sakrumda 5 düzeyde incelenir. Omurilik felci seviyesi “C6”, “T4” veya “L2” şeklinde harf ve rakam kombinasyonu ile ifade edilir. Peki bu seviye tam olarak nasıl belirlenir?
Omurga kemikleri ile omurilik seviyeleri benzer sembollerle ifade edilir fakat birbirine tam olarak eşit kavramlar değildir. Örneğin omurilik genelde belde L1 veya L2 omur kemikleri hizasında sona erer, daha aşağı düzeylere sinir lifleri (kauda ekuina) şeklinde devam eder. L2 omur kemiğini zedeleyen bir travma sinir dokusunda daha alt seviyeleri, mesela S düzeyini zedeleyebilir. Kemik düzeyindeki travma Röntgen, tomografi veya emar (MR) görüntüleme ile anlaşılabilir. Sinir dokusunun hasar seviyesi ise fizik muayene ile anlaşılır. Bunun için duyu ve kas gücü değerlendirilir.
Her omurilik düzeyinden çıkan sinir köklerinin uyardığı kas hareketleri ve duyusu aldığı cilt alanları belirlidir. Doktor bu kasların kuvvetini ve cildin duyusunu muayene ederek hangi seviyeye kadar fonksiyonların normal olduğunu, hangi seviyeden sonra bozulduğunu belirler.
Omurilik Felç Seviyesini Belirlemek için Muayene Edilen Hareket ve Kaslar
- C5: Dirseği bükme, biseps brakialis
- C6: El bileğini arkaya bükme, ekstansör karpi radialis
- C7: Dirseği açma, triseps
- C8: El parmaklarını bükme, fleksör digitorum profundus
- T1: Küçük parmağı dışa açma, abduktör digiti minimi
- L2: Kalçayı bükme, iliopsoas
- L3: Dizi açma, kuadriseps
- L4: Ayağı bilekten yukarı çekme, tibialis anterior
- L5: Ayak başparmağını yukarı çekme, ekstansör hallusis longus
- S1: Ayağı bilekten aşağı bastırma, gastroknemius
Bu hareket ve kaslar sağlı sollu muayene edilir. Kas kuvvetine “0”, “1”, “2”, “3”, “4”, “5” şeklinde puan verilir. “0” hiç hareket yok, “5” normal kuvvet anlamına gelir. Kuvvetin hangi düzeyde bozulduğuna göre omurilik felcinin hareket seviyesi (motor seviye) belirlenir.
Omuriliğin her düzeyi için muayenede kullanılabilecek belirli kaslar bulunmaz. Spesifik kaslarla değerlendirilemeyen düzeylerde duyu muayenesi ile belirlenen duyu seviyesi önem kazanır. Yüksek seviyeli boyun yaralanmaları (C2, C3, C4), sırt yaralanmaları (T2’den T12’ye) ve alt düzey sakral yaralanmalarda (S2, S3, S4/5) düzey bu şekilde belirlenir. Duyu muayenesinde bir parça pamuk ve çengelli iğne kullanılır. Pamuk ile hafif dokunma duyusu, çengelli iğne ile keskin-künt ayrımı hissi (pinprik) değerlendirilir.
Yaralanma Evresi
Seviye ile beraber dile getirilen ikinci özellik ise yaralanmanın evresi veya şiddetidir. Bunun için Amerikan Omurilik Yaralanması Derneği (ASIA) tarafından geliştirilmiş kriterler kullanılır. Buna göre omurilik yaralanmaları en şiddetliden daha hafife sıralanırsa A, B, C, D ve E olmak üzere 5 evredir. Hastanın hangi evre yaralanma geçirdiği tıp dilinde ASIA A veya ABS (ASIA Bozukluk Skalası) A gibi ifadelerle söylenir. Bu evrelerin anlamı şöyledir:
A evresi: Yaralanma seviyesi aşağısında hareket ve duyu fonksiyonu tam olarak kaybedilmiştir. Tam kayıp olup olmadığı omuriliğin en aşağı seviyesi tarafından kontrol edilen anüs değerlendirilerek anlaşılır. Bunun için hasta makattan muayene edilir. Yaralanma evresi A olan bir hasta makat duyusunu alamaz ve kaslarını sıkamaz.
B evresi: Yaralanma seviyesi aşağısında bir miktar duyu fonksiyonu korunmuştur. Makattan muayenede hasta duyu hissi alır fakat kaslarını sıkamaz.
C evresi: Yaralanma seviyesi aşağısında bir miktar hareket fonksiyonu korunmuştur, fakat yaralanma seviyesi aşağısındaki kasların yarısı yer çekimini yenecek ölçüde kuvvetli değildir.
D evresi: Yaralanma seviyesi aşağısındaki kasların yarısından fazlası yer çekimini yenecek ölçüde kuvvetlidir.
E evresi: Daha önceden omurilik yaralanması olduğu bilinen bir hastanın takibinde tüm fonksiyonları normale dönmüşse E evresi olarak sınıflanır.
Omurilik yaralanma evresi, hastalığın seyri ve tedavi hedefleri hakkında fikir verir. A evresi aynı zamanda komplet (tam) yaralanma olarak da adlandırılır. Diğer evreler ise inkomplet (kısmi) yaralanmadır.
Yaralanma düzeyi konusuna geri dönecek olursak, boyun yani servikal düzey yaralanmalar genelde tetrapleji ile sonuçlanır, yani hem kol hem bacaklar etkilenir. Sırt ve bel düzeyindeki omurilik yaralanmaları ise parapleji ile sonuçlanır; kollar sağlamdır fakat bacakların kuvvet ve duyusu bozulmuştur.
Özet olarak omurilik yaralanma seviyesi ayrıntılı bir kas gücü ve duyu muayenesi sonucu belirlenmektedir. Bu muayenenin sonucu “T5, ASIA B” gibi bir ifade ile not edilir. Yaralanma düzeyi ve evresi rehabilitasyon hedeflerinin belirlenmesine rehberlik eder.