Osteopeni, bir çok kişiye tanıdık gelmeyen bir terim olsada, normalden daha düşük kemik yoğunluğuyla karakterize olan bir sağlık problemidir. Osteoporoz kadar şiddetli olmasa da, osteoporozu tetikleyebilir. Osteopeni hakkında bilgi sahibi olmak, kemik sağlığını korumak ve osteoporozun ilerlemesini önlemek adına oldukça önemlidir.
Kemik yoğunluğu, kemik kuvvetinin önemli olan yapı taşıdır ve kemik yoğunluğu beklenilenin altında olduğunda ve henüz osteoporoz olarak sınıflandırılacak kadar düşük olmadığı durumlarda osteopeni meydana gelir.
Ancak osteopenisi olan bireylerde kemik oluşumu ve kemik erimesi arasındaki denge bozularak kemik yoğunluğunun giderek azalmasına sebep olur. Osteopeninin başlıca nedenlerinden biri yaşa bağlı kemik kaybıdır. Bireyler yaşlandıkça, kemik erimesi hızı kemik oluşumunu geride bırakma eğilimi gösterir ve bu da kemik yoğunluğunda kademeli olarak azalmaya sebep olur.
İlginizi Çekebilir: Osteoporoza Neden Olan 5 Sebep
Özellikle menopoz sonrası kadınlarda görülen hormonal değişiklikler de osteopeni gelişimine katkıda bulunur. Kemik yoğunluğunun korunmasında önemli bir rol oynayan hormon olan östrojen, menopozdan sonra önemli ölçüde azalarak kadınları kemik kaybına daha duyarlı hale getirmektedir.
Yaşam tarzı faktörleri osteopeninin gelişmesinde ve ilerlemesinde önemli bir rol oynamaktadır. Sağlıksız beslenme, düşük kalsiyum ve D vitamini eksikliği kemik sağlığını tehlikeye atabilir. Ayrıca hareketsiz bir yaşam tarzı, düzenli egzersizlerin yapılmaması ve sigara içmek osteopeni gelişme riskini daha da arttırabilir.
Osteopeni ile ilgili diğer bir zorluk ise sessiz ilerlemesidir. Çoğunlukla kırıklarla kendini gösteren osteoporozun aksine, osteopeni fark edilebilir semptomlar göstermeyebilir.
Bu nedenle önleyici tedbirlerin uygulanması için erken teşhis hayati önem taşımaktadır. Çift enerjili X-ışını absorpsiyometri (DEXA) taramaları, kemik yoğunluğunu ölçmek ve osteopeni teşhis etmek için yaygın olarak kullanılabilir.
İlginizi Çekebilir: Diz Kireçlenmesi Neden Olur?
Osteopeninin önlenmesi ve yönetilmesi multidsipliner bir yaklaşımı gerektirmektedir. Kalsiyum ve D vitamini açısından zengin bir diyet de dahil olmak üzere dengeli beslenme, kemik sağlığının korunması için gereklidir.
Tempolu yürüyüş, koşu ve kuvvetlendirme egzersizleri gibi düzenli yapılan egzersizler kemik oluşumunu destekler ve genel kemik yoğunluğuna katkıda bulunmaktadır. Sigarayı ve alkol tüketimini bırakmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri de riskleri azaltabilir.
Sağlıklı bir yaşam tarzını benimseyerek, kemik dostu besinleri birleştirerek ve düzenli kemik yoğunluğu değerlendirmeleri yaparak bireyler, iskelet sağlıklarına öncelik verebilir ve yaşlandıkça daha yüksek bir yaşam kalitesinin tadını çıkarabilirler.
Okumaya Devam Edin: Kemik Erimesi Egzersizleri Nelerdir?
Bu makale Doktorfizik Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmış ve onaylanmıştır.