Eklem hareket açıklığı (range of motion = ROM) belli bir eklem ya da vücut kısmının yapabildiği hareket açısının ölçümüdür. Fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniklerine başvuran ve tedavi edilen hastaların ilk muayene ve sonraki takiplerinde sıkça değerlendirilen bir özelliktir. Eklem hareket açıklığı (EHA) egzersizi ise hem kas iskelet sistemini etkileyen sorunlarda hem de nörolojik hastalıklarda iyileşme sürecinde yapılması önerilen temel egzersizlerdendir.
Eklem Hareket Açıklığı Nasıl Ölçülür?
Eklem hareket açıklığı genellikle gonyometre denilen bir aletle ölçülür. Gonyometre bir eksen etrafında dönebilen iki kolu olan metal ya da plastik malzemeden bir açı ölçerdir. Gonyometrenin aksı hareketin gerçekleştiği eklemin aksı ile hizalanır; aletin kollarının açısı vücut kısımlarının hareket derecesini gösterir. Eklem hareket açıklığı aktif ve pasif olarak ölçülebilir. Aktif hareket açıklığı kişinin kendi kuvveti ile yapabildiği harekettir. Pasif hareket açıklığı ise ekleme dışarıdan bir kuvvet (itme ya da çekme) uygulanması ile elde edilen hareket derecesidir. Pasif ve aktif hareket açıklığı arasındaki farklar, hareketin bu iki durumda değişen derecelerde ağrı oluşturması gibi özellikler bazen tanı koyma açısından da değerli bilgiler sağlayabilir.
Eklem Hareket Açıklığı Egzersizleri
Eklem hareket açıklığı egzersizleri ortopedik veya nörolojik sorunlardan sonraki fizik tedavi ve rehabilitasyon sürecinde uygulanan en temel tedaviler arasında yer alır. Bu egzersizlerin amacı eklemlerin normal hareket derecelerinde kalmasını sağlamak, ağrı, ödem ve kısıtlanmayı önlemektir. Hareketli tüm eklemler için bu egzersizler yapılabilir. Ayak parmakları, ayak bileği, diz, kalça, el parmakları, el bileği, dirsek, omuz, boyun için bu egzersizler sıklıkla uygulanmaktadır. Eklem hareket açıklığı egzersizleri, eklemin normalde sahip olduğu hareket yönlerine göre uygulanır. Örneğin işaret parmağının uç ekleminin sadece bükme ve açma hareketi vardır, ancak omuz eklemi hem yukarı hem yana açılır, hem de içe ve dışa dönme hareketi yapar. Egzersizler herhangi bir normal hareketi atlamayacak şekilde uygulanır. Ameliyat sonrası gibi durumlarda bazı hareketlerin yapılması sakıncalı olabilir. Bu nedenle tedavi amaçlı egzersiz yapmadan önce doktorunuza ve fizyoterapistinize danışmalısınız.
İnme, beyin hasarı, omurilik felci, ALS gibi hastalıklarda da eklem hareket açıklığı egzersizleri çok önemlidir. Bu hastalıklarda kas güçsüzlüğü nedeniyle kişi normalde olması gerektiği gibi hareket edemeyebilir. Eklemlerin uzun süre hareketsiz kalması kaslarda, bağlarda, eklem kapsülünde kısalma ve büzülmeye yol açabilir. Bir süre sonra kontraktür denilen kalıcı hareket kısıtlılığı oluşur. Daha sonra kişinin kas gücü iyileşse ve hareket edebilir hale gelse bile kontraktür nedeniyle normal hareket edemeyebilir. Ayrıca hareketsiz kalmak ağrı ve ödeme yol açar. Egzersiz yapmak bu sorunları önleyebilir.
Spor yaralanması veya ameliyat sonrası fizik tedavi programlarına genelde öncelikle pasif EHA egzersizleri ile başlanır. Böylece kas, tendon gibi yapılar fazla zorlanmadan eklem hareketleri yapılabilir. Ortopedik cerrahiler sonrası erken dönemde pasif EHA egzersizlerine başlanmazsa dokular arasında yapışma (adezyon) olabilir ve bu da daha sonra tutukluk olarak kendini gösterebilir. Tedavi programı ilerledikçe, dokular iyileştikçe yardımlı (asistif) ve aktif EHA egzersizlerine geçilir. Yardımlı egzersizlerde kişi egzersizi yapabildiği oranda kendisi yapar, eksik kalan kısım için terapist destek olur. Aktif egzersizlerde ise tüm egzersiz hasta tarafından yapılır. Asistif ve aktif egzersizler kas erimesini önlemek açısından yararlıdır. Pasif egzersizlerde ise kaslar çalışmadığı için bu tür bir yarar beklenmez.
Dikkat
Tedavi amacıyla kendi kendinize egzersize başlamanız olumsuz sonuçlara yol açabilir. Örneğin el tendon yaralanması sonrası egzersizlere kontrolsüz başlamak tendonun kopmasına yol açabilir. Kalça protez ameliyatı sonrası yanlış yöne eklem hareket açıklığı egzersizi yapmak protezin çıkmasına neden olabilir. Yeni bir egzersize başlamadan önce mutlaka fizik tedavi doktoru ve fizyoterapistinize danışmanızı öneririz.