Beynin Oksijensiz Kalması – Neden Olur, Belirtileri Nedir ve İyileşme Süreci Nasıldır?

Beynin oksijensiz kalması durumunda birkaç dakika içerisinde beyin hasarı başlar. Kan dolaşımı devam etmesine rağmen beyne yeterince oksijen ulaşmamasına beyin hipoksisi denir. Oksijenin tamamen kesilmesi ise beyin anoksisi olarak adlandırılır.

Beyin, oksijen ihtiyacı fazla olan bir organımızdır. Beynin oksijensiz kalması durumunda birkaç dakika içerisinde beyin hasarı başlar. Kan dolaşımı devam etmesine rağmen beyne yeterince oksijen ulaşmamasına beyin hipoksisi denir. Oksijenin tamamen kesilmesi ise beyin anoksisi olarak adlandırılır. Suda boğulma, soba zehirlenmesi gibi durumlar anoksik beyin hasarına örnek verilebilir.

Beynin oksijensiz kalmasına yol açan durumlar, acil tıbbi müdahale gerektirir. Boğulma, kalp durması ve inme varlığında eğer birkaç dakika içerisinde beyin dokusuna oksijen ulaşmazsa koma, felç hatta ölüme kadar giden ciddi sonuçlar ortaya çıkar.

İçindekiler

Beynin Oksijensiz Kalması Neden Olur?

  • Kalp Problemleri : Kalp durması, kalbin düzensiz atımı (aritmi)
  • Solunum Sistemi Problemleri : Pnömoni, KOAH, Ağır Astım Atağı
  • Solunumun Durması: Hava yollarının tıkanmasına bağlı boğulma, suda boğulma
  • Anestezi komplikasyonu olarak beynin oksijensiz kalması
  • Karbonmonoksit zehirlenmesi, İlaç zehirlenmeleri
  • Kan basıncının aşırı düşmesi (hipotansiyon)
  • Yüksek rakıma çıkmak
  • İnme, Travmatik beyin hasarı
  • ALS, Guillain Barré hastalığı gibi nörolojik hastalıklarda solunum kaslarının zayıflaması

Boks, dalış, futbol, dağcılık ve yüzme sporları ile uğraşan kişiler beynin oksijensiz kalmasına yol açan sorunlarla karşılaşmak açısından risk grubunu oluştururlar. ALS, astım, kalp hastalığı, hipotansiyon, akciğer hastalığı ve kas hastalıkları ise diğer risk faktörleridir. İtfaiye çalışanları ve madenciler ise de riskli meslek gruplarını oluştururlar. Ayrıca doğum sırasında ve hayatlarının ilk yıllarında bebekler, oksijen eksikliği hasarına hassastır.

Bu yazı ilginizi çekebilir : Çocuklarda Travmatik Beyin Hasarı ve Tedavisi

Beynin Oksijensiz Kalması Belirtileri

Beynin oksijensiz kalması durumunda ortaya çıkan belirtiler olayın şiddeti ve süresine göre hafif veya çok ağır olabilir. Beyin hipoksisinin belirtileri:

  • İlk aşamada geçici hafıza kaybı,
  • Vücudu hareket ettirmede güçlük,
  • Dikkat dağınıklığı,
  • Karar verme ve düşünme süreçlerinde bozulmalardır.

5 dakikadan daha fazla oksijensiz kalan beyin hücreleri ölmeye başlar ve daha ağır belirtiler oluşur. Bu durum koma, nöbet ve ölüme kadar gidebilir. Beyin ölümü, beyinde hiçbir aktivitenin olmaması durumudur. Göz bebekleri ışığa reaksiyon göstermez ve kişi mekanik solunum cihazına bağlı olmaksızın nefes alamaz. Fakat kalp atmaya devam eder.

Beynin Oksijensiz Kalması ve Tanı

Beynin oksijensiz kalması belirtileri fark edildiği anda, hemen 112 aranarak, hasta ambulansla acil servise ulaştırılmalıdır. Beynin oksijensiz kalmasında çoğunlukla;

  • Kafaya darbe alma
  • Solunumun durması
  • Kalp atışının durması
  • Boğulma ve zehirlenme gibi şüpheye yer bırakmayan nedenler söz konusudur.

Eğer kalp ya da solunum durması varsa sağlık ekibi gelene kadar temel yaşam desteği (CPR) uygulanmalıdır. Acil servise ulaştırıldığında ise EKG, akciğer filmi, beyin tomografisi, kanda oksijen seviyesi ölçümü ve beyin emarı (kraniyel MRG) gibi tetkiklerle spesifik neden ve hasarın derecesi belirlenebilir.

Beynin Oksijensiz Kalmasında Tedavi Süreci

Beyin dokusunun hemen oksijene ulaşmasını sağlamak tedavinin ana amacıdır. Tedavi süreci hipoksinin nedenine ve şiddetine göre farklılık gösterebilir. Bu süreçte solunum cihazına bağlanarak solunum desteği verilmesi gerekebilir. Kan kaybı var ise kan ve diğer sıvı destekleri, kan basıncı düşük ise kan basıncını arttıran ilaçlar, nöbet var ise nöbeti kontrol altına alan ilaçlar verilir. Bazen beynin oksijen ihtiyacını azaltmak için tüm vücut veya sadece beyni soğutan uygulamalar da yapılmaktadır.

İyileşme süreci, beynin oksijensiz kalma süresine ve şiddetine bağlıdır. Hastaneye ulaştırıldığı anda kişinin fonksiyonel durumu (Bilinci açık mı? Söylenenleri anlıyor mu? Hareketleri nasıl? vb.) daha sonraki iyileşme oranını tahmin etmeyi sağlayabilir. İyileşme sürecinde:

  • Komada kalma süresinin 12 saatten kısa olması,
  • Göz bebeği ışık refleksinin normal olması ve
  • Genç yaşta bu duruma maruz kalmak gibi faktörler daha iyi sonuçlara neden olabilmektedir. Ancak unutmayın ki her birey farklı özellikler gösterebilir.

İyileşme sürecinde hafıza kaybı, kişilik değişikliği, duygu durumu değişiklikleri, nöbetler, görme sorunları, kas güçsüzlüğü veya kas kasılmaları gibi sorunlarla başa çıkmak gerekebilir. Ayrıca uzun süre yatakta kalmakla ilişkili olarak yatak yarası, bacak damarlarında pıhtı oluşumu (derin ven trombozu) ve akciğer enfeksiyonu (pnömoni) gibi ek sorunlar gelişebilir.

Beynin Oksijensiz Kalması – Fizik Tedavi

Beynin oksijensiz kalmasına bağlı olarak hareket güçlüğü, felç, konuşma bozukluğu ve diğer sorunları yaşayan kişilerin eski hayatlarına dönmeleri veya mümkün olan en iyi iyileşmeyi sağlayabilmeleri için fizik tedavi ve rehabilitasyon gerekir. Hayati tehlikenin atlatılmasının ardından hasta henüz yoğun bakımda, nöroloji veya beyin cerrahisi servisindeyken fizik tedavi ve rehabilitasyon uzman doktoru tarafından muayene edilerek fonksiyonel değerlendirmesi yapılır ve rehabilitasyon süreci planlanır.

Bu süreçten sonra hastanın ihtiyacına göre hastanede yatarak veya ayaktan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları başlar. Beynin oksijensiz kalması tedavisinde yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları NöroRehabilitasyon uygulamaları olarak tanımlanabilir.

Fizik Tedavi Programı:

  • İlk günlerde yatak yarası, eklem tutukluğu gibi komplikasyonları önleyici yaklaşımlar ön plandadır.
  • Kişinin bilincinin açılması ve iletişimin kurulması ile hastanın aktif katılım gösterdiği rehabilitasyon uygulamalarına geçilir.
  • Hasta en erken dönemde yatak kenarında oturma pozisyonuna alınır ve gövde kontrolü kazanılır.
  • Kas kuvvetinin ve gövde kontrolünün artması ile beraber ayakta durma ve yürüme egzersizlerine başlanılır.

Egzersizler sırasında beyni uyarıcı yöntemlerden faydalanılır. Hafıza ve dikkate yönelik alıştırmalar yapılır. Hastanın ihtiyaçları doğrultusunda yutma fonksiyonu değerlendirilir ve yutma rehabilitasyonu uygulamaları yapılabilir. Konuşma bozukluğu yaşayan hastalarda konuşma terapisi uygulanır.

Robotik Fizik Tedavi:

Beynin oksijensiz kalmasına bağlı gelişen felç tablosunun tedavisinde, her aşamada robotik fizik tedavi aletlerinden faydalanılır. Robotik fizik tedavi hastanın daha hızlı iyileşmesi ve daha çok fonksiyonunu geri kazanmasında oldukça faydalıdır.

  • Hastanın erkenden dik konuma getirilmesi ve yürüme hareketlerine başlanmasında Robotik yatak Erigo teknolojisi kullanılabilir. 
  • Yürüme robotu Lokomat ile beynin oksijensiz kalması tedavisinde hasta ayağa kaldırılıp doğal yürümeye en yakın hareketler yaptırılabilir. Bu sayede güvenli ve yoğun yürüme egzersizleri uygulanabilir.
  • El kol robotu Armeo Power ile hastaya amaca yönelik egzersizleri daha yoğun bir şekilde uygulayabilmek mümkündür.
  • Yerçekimsiz yürüme bandı Alter G ile hastanın vücut ağırlığı yerçekimine göre %80’e kadar azaltılabilir. Ayrıca yerçekimsiz yürüme bandı hastaya düşmeyi önleyen güvenli bir ortam sağlar ve hasta düşme korkusundan kurtularak dikkatini yürümeye verir. 

Özetle, beynin oksijensiz kalması temel olarak bir beyin hasarıdır. Tedavi yaklaşımları inme, travma gibi diğer nedenlerle oluşan beyin hasarlarında yapılan yöntemlerle benzerlik göstermektedir. Bu açıdan inme hastalarını temel alarak hazırladığımız “Hastalar ve Aileleri için Pratik Rehber” beyin hipoksisi olan hastalar açısından da yararlı olabilir.

Okumaya Devam Edin : İnme (Felç) Tedavisinde Robotik Fizik Tedavi Uygulamaları


Fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanı Prof. Dr. Engin Çakar inme (felç) tedavisi, beyin hasarı tedavisi ve ağrı tedavisi üzerine 20 yılı aşkın tecrübeye sahiptir. Tedaviler hakkında bilgi almak ve randevu oluşturmak için Randevu Al butonuna tıklayın.


Memorial Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Engin Çakar inme ve beyin Hasarı, nörorehabilitasyon, algoloji alanlarında uzmanlaşmıştır.
Exit mobile version