Bel romatizması olarak da bilinen ankilozan spondilit, esas olarak omurgayı tutan romatizmal bir hastalıktır. Ankilozan spondilit en çok bel, sırt ve boyun eklemlerini tutar. Bazı durumlarda kalça, diz ve omuz gibi eklemleri de etkileyebilir.
Ankilozan spondilit, omurgayı etkileyerek özellikle bel ve sırt bölgesinde şiddetli ağrıya ve tutukluğa neden olabilir. Bel bölgesinde ağrıya neden olduğu için, sıklıkla bel fıtığı veya bel kaslarında spazm ile karıştırılır. Ayrıca bel ağrısı çok yaygın karşılaşılan bir şikayet olduğu için ankilozan spondilit hastalığını ayırt etmek kolay olmayabilir.
Bel Romatizması Belirtileri Nelerdir?
Bel romatizmasında erken dönemde en sık görülen belirtiler; bel ve kalça bölgesinde ağrı ve tutulma olmasıdır. Bel romatizmasında görülen ağrı:
- Genelde künt ve geniş yayılımlıdır.
- Yeri tam olarak tarif edilemeyebilir.
- Bel ve kalça kasları arasında yer değiştiren tarzda olabilir.
- Yavaş yavaş ortaya çıkıp birkaç hafta veya ay devam edebilir.
Bel romatizması olan kişilerde, gecenin ikinci yarısı veya sabah vakti şikayetlerin en şiddetli olduğu zamanlardır. Hafif egzersizler ve sıcak banyo şikayetleri azaltmaya yardımcı olabilir. İltihabi sürece bağlı olarak hafif ateş, iştahsızlık ve genel rahatsızlık hissi yaşanabilir.
Ankilozan spondilit nedeniyle oluşan bel ağrısı tipik olarak inatçıdır. Genellikle 3 aydan daha uzun süre devam eder. Hastalık ilerledikçe, ağrı ve tutulma omurganın diğer bölgelerine (örneğin boyun bölgesine) yayılabilir. Kaburga kemikleri, kürek kemikleri, kalçalar, uyluklar ve topuklarda da ağrı ve rahatsızlık hissi görülebilir. Ayrıca iltihabi sürece bağlı olarak kişide yorgunluk ve kansızlık da oluşabilir.
Ankilozan spondilit, kişide bir defa ortaya çıktıktan sonra uzun süre hatta bazen ömür boyu aktif kalabilen bir hastalıktır. Eğer erken fark edilip tedavi edilmezse omurgadaki iltihabi süreç kemiklerin birbirine yapışmasına ve sırtın odun gibi katılaşmasına; eğilip kalkma, boynu çevirme gibi hareketlerin ileri derecede kısıtlanmasına yol açabilir.
İnflamatuar Bel Ağrısı
Ankilozan spondilitte görülen bel ağrısı, inflamatuar bel ağrısı olarak tanımlanır. Bu tür bel ağrıları; istirahat ettikçe artıp hareket ettikçe azalırlar. Ayrıca sabahları yarım saatten uzun süren tutukluğa neden olurlar.
Buna karşın bel fıtığı, bel tutulması gibi kas-iskelet sistemi sorunlarında hareket ettikçe artan ve dinlenme ile rahatlayan ağrı görülür. Bu tür bel ağrılarına ise mekanik bel ağrısı denir. Mekanik bel ağrılarında sabah tutukluğu olmaz ya da 5-15 dakika sürer.
Eşlik Eden Sorunlar
- Ankilozan spondilit, daha nadiren kalça, ayak bileği, dirsek, diz, topuk ve omuz gibi eklemleri tutar. Bu tarz eklem tutulumları özellikle çocuklarda görülebilir.
- Tendon veya ligamanların kemiklere tutunduğu yerlerde iltihap oluşabilir; buna entezit adı verilir.
- Bazı ankilozan spondilit hastalarında ülseratif kolit veya crohn hastalığı (iltihaplı bağırsak hastalığı) eşlik edebilir.
- Hastaların 3’te 1’inde en az bir defa üveit denilen göz iltihabı oluşabilir. Bu durumda gözde ağrı, sulanma, kızarıklık, görmede bulanıklaşma ve parlak ışığa hassasiyet gibi belirtiler olur.
- Nadiren akciğer ve kalp gibi iç organları da tutabilir.
Ne Zaman Doktora Başvurmalıyım?
Uzun süredir bel ağrısı yaşıyorsanız veya sabahları uyandığınızda yarım saatten fazla süren tutulma hissediyorsanız fizik tedavi ve rehabilitasyon doktoruna başvurmalısınız. Doktorunuz şikayetlerinizi dinleyecek ve hastalığı teşhis etmeye yönelik sorular soracaktır. Ağrının ne zamandır olduğu, nasıl başladığı, nerede hissedildiği; ağrıyı artıran ve azaltan faktörler önemlidir.
Ailenizde eklem iltihabı (artrit), göz iltihabı (üveit), sedef hastalığı (psöriyazis), bağırsak hastalığı (ülseratif kolit veya crohn), enfeksiyon öyküsü (reaktif artrit) gibi romatizmal hastalık olup olmadığı ankilozan spondilit teşhisi için önemlidir.
Fiziksel muayenede; belde ağrılı noktalar, bel eklem hareket açıklığı, bacak kuvveti, duyu ve refleks muayeneleri, ağrıyı provake eden özel manevralar değerlendirilir. Bel ve göğüs kafesinin esnekliğinin değerlendirilmesi de önemlidir.
Bel Romatizması Tanı Testleri
- Yapılacak kan tahlilleri ile iltihabi paramatrelere bakılır.
- Kalça röntgeni ile sakroiliak eklemlerin tutulup tutulmadığı görülebilir.
- Erken dönemde röntgen filmlerinde bulgu olmayabilir, bu nedenle emar (sakroiliak eklem MR) filmi çekilmesi gerekebilir.
- HLA-B27 denilen genetik özelliğin ankilozan spondilite yatkınlık oluşturduğu bilinmektedir. Bu nedenle genetik inceleme yapılabilir.
Ankilozan spondilit, vücudun çok farklı yerlerinde belirti verebilir. Fakat tanı koymada en çok yararlanılan özelliği; omurganın en aşağı kesiminde, belin altında sağrı (sakrum) kemiği ile leğen (iliak) kemiği arasındaki eklemi tutmasıdır. Burası sakroiliak eklem olarak adlandırılır ve ankilozan spondilitte sakroileit denilen ödem ve iltihabi durum oluşur. Sakroileit erken dönemde emar (sakroiliak eklem MR) filmi, geç dönemde ise Röntgen filminde (pelvis AP) izlenebilir.
Okumaya Devam Edin : “Sakroiliak Eklem Disfonksiyonu“
Bel Romatizması Tedavisi
Bel romatizmasının tedavisinde ilk seçenekler egzersiz ve NSAİ grubundaki ağrı kesicilerdir. Bu ilaçlar genelde ağrı kesici olarak kullanılsalar da ankilozan spondilitte romatizma şikayetlerini azaltıcı etki gösterebilirler.
Beldeki iltihap uzun dönemde kemikleşmeye ve omurganın esnekliğini yitirmesine yol açabilir. Düzenli postür ve esneme egzersizleri yapmak bu süreçte oldukça önemlidir. Fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi muayenesi sonrasında fizyoterapist eşliğinde yapılan egzersizler bel romatizmasına bağlı şikayetleri azaltabilir.
Eğer bu yöntemler etkili olmazsa ve iltihabi süreç şiddetliyse biyolojik ilaçlar denilen (anti-TNF ilaçlar ve diğer tedaviler) daha yeni ve etkili tedavilere geçilebilir.
İlginizi Çekebilir : “Bel Ağrısına Ne İyi Gelir? Bel Ağrısı İçin Evde Yapılabilecekler“
Bu makale Doktorfizik Tıbbi Yayın Kurulu tarafından hazırlanmış ve onaylanmıştır.