Omurilik Felçlilerde Solunum Problemleri

Omurilik felcinde akciğerler doğrudan etkilenmez fakat solunuma yardım eden diyafram, göğüs duvarı ve karın kasları etkilenebilir. Bu nedenle çeşitli solunum problemleri görülebilir. Nefes alırken belirli solunum kasları kasılır, göğüs boşluğu genişler, oluşan basınç değişimi ile hava akciğerlere dolar. Kaslar gevşeyince ise nefes verilir, hava akciğerlerden dışarı çıkar.

C3 ya da daha yukarı seviyedeki yaralanmalarda diyaframı hareket ettiren frenik sinir uyarılamaz. Solunum için mekanik yardım (ventilatör) gerekir. C3 ile C5 seviyesi arasındaki yaralanmalarda diyafram çalışır ancak kaburgalar arasındaki (interkostal) kaslar ve diğer göğüs duvarı kasları zayıftır. Sonuçta diyafram aşağı iner fakat göğüs duvarı bununla beraber genişlemez ve solunum yetmezliği gelişebilir.

Sırt bölgesinin orta seviyeleri ve daha yukarı düzey yaralanmalı kişiler derin nefes almada ve dirence karşı nefes vermede zorlanabilir. Karın ve göğüs duvarı kasları zayıf olduğundan kuvvetlice öksüremeyebilirler. Bu da akciğerde sekresyonların (balgamın) birikmesine neden olarak enfeksiyonlara zemin hazırlar.

Solunum Problemleri ile Başa Çıkmada İpuçları

  • Her gün oturma pozisyonuna gelmek ve düzenli olarak pozisyon değiştirmek akciğerde sıvı birikmesinin önüne geçebilir.
  • Düzenli olarak yardımlı şekilde öksürmek.
  • Karın korsesi kullanmak karın ve interkostal kaslara yardım edebilir.
  • Sağlıklı bir beslenme rejimi ile normal kiloyu korumak.
  • Bol su içmek. Böylece solunum yolu salgıları daha akıcı hale gelir ve öksürükle atılması kolaylaşır.
  • Sigara içmemek ve sigara içilen ortamlarda bulunmamak. Sigara sadece kansere neden olmakla kalmaz, solunum yollarındaki sekresyonların koyulaşmasına, balgamın atılamamasına yol açar. Akciğer dokusu zedelenir ve enfeksiyonlara yatkınlık artar.
  • Solunum kaslarını güçlendiren özel egzersizler yapmak hem nefes almayı kolaylaştırır hem de enfeksiyon riskini azaltır.
  • Grip (influenza) ve pnömokok aşıları yapılmalıdır.

Balgamı Atmak – Sekresyonları Temizlemek

Solunum yolundaki salgılar müköz denilen yapışkan niteliktedir, eğer atılamazlarsa havayolu duvarlarının birbirine yapışmasına ve yeterince genişleyememesine yol açabilirler. Akciğerin bir kısmının sönmesi ile karakterize bu duruma atelektazi denir. Omurilik felçli hastalar atelektazi açısından risk altındadır. Sekresyonlar bakteriler için üreme ortamı sağlayabilir, bu da pnömoni (akciğer enfeksiyonu) gelişmesine yol açabilir. Pnömonide nefes darlığı, ciltte soluklaşma, yüksek ateş, balgam artışı gibi belirtiler görülebilir.

Trakeostomi ile beraber ventilatör kullanan kişilerin sekresyonlarının düzenli aralarla vakum cihazları ile aspire edilerek temizlenmesi gerekir. Aspirasyon sıklığı yarım saatte bir kadar sık veya günde bir kadar az olabilir. Aspirasyon kişinin ihtiyacına, tıkanma durumuna göre yapılır.

Solunum sistemi sekresyonlarını temizlemek için mukolitik denilen ilaçlar önerilebilir.

Perküsyon tekniğinde göğüs duvarına hafifçe vurarak akciğerdeki sekresyonları hareketlendirmek mümkündür. Nefes verme ile koordineli bir şekilde karnı yukarı doğru sıkıştırmak öksürmeye yardım edilebilir. Postural drenaj tekniğinde ye rçekimi ile sekresyonların akciğerlerin tabanından yukarı ilerlemesi sağlanabilir. Bunun için 15-20 dakika süre ile başın ayaklara göre daha aşağı seviyede olması gerekebilir. Bu teknikleri doğru uygulamak için doktor ve fizyoterapistinize danışmalısınız.

Yardımcı Cihazlar

Solunum yetmezliği olan omurilik felçlerinde yardımcı cihazlar gerekebilir. C2 ve üzeri komplet (tam) yaralanmalarda diyafram kası çalışmadığı için mekanik solunum desteği (ventilatör) ihtiyacı olur. C3 ve C4 seviye komplet yaralanmalarda diyafram fonksiyonu ve ventilatörden ayrılma şansı vardır. C5 ve daha aşağı seviye komplet yaralanmalarda başta ventilatör ihtiyacı olsa bile sonraki süreçte bu ihtiyaç ortadan kalkar.

Non-invazif solunum cihazları bazı omurilik felçli hastalarda kullanılabilen diğer bir yöntemdir. Avantajı açık trakeostomiyle ilişkili enfeksiyon riskinin azalmasıdır. Bu kişiler invazif mekanik ventilasyona göre daha az bakım ihtiyacı duyarlar (daha az aspirasyon, boyunda bir cihaz takılı olmamasının sağladığı rahatlık). Non-invazif ventilasyon için yutma fonksiyonunun iyi olması gerekir.

Diyafram felci olan kişilerde frenik sinir stimülatörleri (pacer) ile nefes alıp vermeyi sağlayacak ritimde diyaframı kasıp gevşetmek diğer bir seçenektir.

Uykuda nefes alış verişin derinliği azalır. Solunum hacminin azalması kandaki karbondioksitin artmasına neden olabilir. Uyku apnesi oluşabilir. Bu da baş ağrısı, uykudan aniden uyanma, gündüz uykulu olma, endişe, huzursuzluk, iştah kaybı, bulantı, yorgunluk gibi şikayetlere yol açabilir. Uyku apnesinin tedavisinde BiPAP denilen non-invazif ventilasyon yöntemi kullanılabilir. BiPAP maskesi ile akciğerlere yüksek basınçlı hava pompalanır. Ardından basınç düşerek nefes verme sağlanır. BiPAP ile yaşam kalitesi artar, invazif ventilasyon ihtiyacı geciktirilebilir.

Referans

Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.
Exit mobile version