Halüsinasyon Nedir? Neden Olur?

Halüsinasyon dışsal uyarı olmaksızın gerçekleşen ve gerçek gibi hissedilen algıdır. Gerçek olaylar ile hayal gücünün ürettiklerinin birbirinden ayırt edilememesidir. Şizofreni tanısında kullanılan özelliklerden biridir, bu hastalıkta %60-70 oranında görülür. En sık formu işitsel halüsinasyondur.

Kimlerde Halüsinasyon Olur?

Psikiyatrik rahatsızlar, ilaç yan etkisi, epilepsi, alkolizm, anestezi, madde bağımlılığı, uzun süre uykusuz kalma, beyin kanseri, böbrek ve karaciğer yetmezliği gibi terminal hastalıklar, AIDS, yüksek ateş, migren baş ağrıları, sosyal izolasyon, sağırlık, körlük, görme problemleri, stres, yas, depresyon ve demans (Alzheimer hastalığı vb) gibi pek çok hastalık ve sorun halüsinasyonları tetikleyebilir.

Sağlıklı Kişilerde Olur mu?

Halüsinasyonlar normal kişilerde de oluşabilir. Çocuk ve gençlerde halüsinasyon sıklığı çeşitli araştırmalarda %7-30 oranında bildirilmiştir. Eşlerden birinin vefatından sonra yas döneminde diğer eşin üçte bir ila ikide bir oranında kaybettiği eşinin halüsinasyonunu tecrübe ettiği tespit edilmiştir. Kültür de algılanan şeylerin hayal veya gerçek kabul edilmesinde etkili olabilir. Sağlıklı kişilerde psödohalüsinasyonlar hafif duyusal yoksunlukla bile üretilebilir. Halüsinasyonların nörobiyolojisi en çok şizofrenili hastalarda çalışılmıştır ancak sağlıklı bireylerdeki çalışmalar da bilgilendirici olabilir. Buna rağmen hasta ve sağlıklı kişilerde halusinasyonların aynı mekanizmalarla oluştuğundan emin değiliz.

Psikotik bozukluklarda görülen çok çeşitli ve karmaşık belirtiler arasında halüsinasyonlar görece farklı ve iyi tanımlanmış bir şikayet olarak görünmektedir. Bu nedenle ilişkili beyin mekanizmalarını anlamada iyi bir hedef olabilir. Psikolojik olarak normal ancak beyin hasarına bağlı halüsinasyon yaşayan kişilerde lezyon genellikle halüsinasyonu görülen duyuyla (görme, işitme, dokunma vb) ilişkili beyin bölgelerinde tespit edilmiştir. Örneğin Charles Bonnet sendromunda görülen kompleks görsel halüsinasyonlar genelde maküler dejenerasyon veya görme korteksi ile göz arasındaki nöral yollarda meydana gelen lezyonlar sonucu oluşur.

Şizofrenide İşitsel Halüsinasyonlar

Nörogörüntüleme yöntemleri halüsinasyonların üretilmesinde rol alan beyin bölgelerini anlamak için sıklıkla kullanılır. İşitsel halüsinasyonları olan şizofreni hastalarında çok sayıda çalışma yapılmıştır. İşitsel halüsinasyonlarda aktive olan beyin bölgeleri normal duyma, lisan algısı ve üretiminde görevli alanlardır. Superior temporal girusun arka yüzeyindeki primer işitsel korteks sesin pür tonunu algılar. Bunu çevreleyen sekonder işitsel bağlantı alanları konuşmanın fonetik özelliklerini ayırt eder. Orta temporal girusta konuşmayı anlamada görevli kısımlar yer alır. İki ana lisan merkezinden Wernicke alanı posterior temporal ve parietal kortekstedir, kelime anlamlarını nesneler ve kavramlarla ilişkilendirir. Broca alanı ise inferior frontal girustadır, cümle üretiminde rol alır. Dikkat ve ilgiden sorumlu bölge olan anterior singulat korteks konuşma için gereken davranışları yürütmede etkilidir. Dorsolateral prefrontal korteks ise işitsel farkındalığın bilinçli ve bilinçsiz duyusunu sağlıyor olabilir.

İşitsel halüsinasyonları olan şizofreni hastalarında primer işitsel korteks dahil superior temporal girusta gri cevher hacminde azalma tespit edilmiştir. Başka bir çalışmada dorsolateral prefrontal kortekste hacim azalması bildirilmiştir. Frontotemporal etkileşimin bozulması istemsiz halüsinasyon tecrübesine neden olabilir. Medial frontal korteksteki parasingulat sulkus gerçek ve hayali girdilerin ayırt edilmesinde önemli olabilir. Aktif halüsinasyon gören katılımcılarla yapılan fonksiyonel aktivasyon çalışmaları lisan alanları ve primer işitsel kortekste aktivite artışını göstermiştir.

İç ve Dış Kaynaklı Uyarıları Ayırt Etmek

Halüsinasyonların kökenine ilişkin teorilerden biri kişinin içsel sesini veya duyusal uyarıları dış kaynaktan geliyormuş gibi sanmasıdır. Blakemore ve arkadaşları insanın kendi kendini gıdıklayamamasının bu fenomene ışık tutabileceğini öne sürmüştür. Kişinin kendi ürettiği dokunsal ve diğer uyarılar dış kaynaklı uyarılara göre zayıflatılıyor olabilir. Çünkü kişi kendi ürettiği duyuların sonuçlarını tahmin edebilir. Sağlıklı denekler kendi kendine gıdıklamaya daha duyarsızken işitsel halüsinasyonları veya pasiflik fenomeni (kendi ve diğerleri arasındaki ayrım hissinin kaybı) olanlar kendi oluşturdukları ile dış kaynaklı uyarıları ayırt edememektedir. Bu bulgu hareketi üreten ve duyuyu algılayan beyin alanları arasındaki bağlantı eksikliğinden kaynaklanabilir. İç ve dış kaynaklı duyuları ayırt etmek için gereken şeylerden biri duyusal uyarıyı uzay ve zamanda doğru yere yerleştirebilmektir. Şizofreni hastalarının zaman aralıklarını değerlendirmede zorlandığı gösterilmiştir. Bu durum bilginin zamana göre düzenlenmesinde bozuklukla ilişkili olabilir. Kendini diğerlerinden ayırt etme ve zamanlamanın nörobiyolojisini bilmek halüsinasyonları kavrayışımızı geliştirebilir.

Hipnoz Deneyleri

Halüsinasyon araştırmalarında kullanılan ilginç bir yol hipnoz ile sağlıklı bireylerde halüsinasyon meydana getirmektir. Hipnotize edilebilen bireylerde sağ anterior singulat korteks gerçek dışsal konuşma duyduklarında ve hipnoz altında bunu halüsine etmeleri istendiğinde aktive olur. Ancak konuşmayı hayal ettiklerinde aktive olmaz. Bu nedenle anterior singulat korteks konuşmayı dış kaynağa atfetmede rol alabilir. Fakat deneyde hipnoz altında halüsine edilemeyen kişiler dış kaynaklı konuşma duyduklarında anterior singulat korteks aktive olmamıştır. Bu da modelin yorumlanmasının karmaşıklığına işaret eder. Belki de anterior singulat korteks hipnotik telkine yatkınlıkla alakalı bir bölgedir.

REM uykusu sırasında uyandırılan kişilerde halüsinasyon ve delüzyonlar görülebilir. Bu özellik de çeşitli araştırmaların planlanmasında kullanılmıştır.

Gama Osilasyonlarının Rolü

Halüsinasyonların mekanizmasını açıklayan teorilerden biri talamokortikal ağlardaki gama osilasyonlarını (titreşimlerini) ele alır. Buna göre algısal tecrübe gama osilasyonlarının senkronizasyonundan kaynaklanır. Gama titreşimleri duyusal girdiler ile prefrontal ve limbik dikkat mekanizmaları ile sınırlanır. Şizofrenide talamokortikal gama aktivitesinin dış duyusal uyarılarla düzenlenmesinde bozulma olduğunu gösteren kanıtlar vardır. Dış uyarıların yokluğunda dikkat mekanizmaları ağır basıp halüsinasyonlara neden olabilir. Şizofrenideki stres, aşırı uyarılma ve nörokimyasal değişiklikler bu dengesizliğe zemin hazırlayabilir.

Araştırmaların Yönü

Nörogörüntüleme çalışmalarından elde edilen veriler halüsinasyonların tedavisi için kullanılan tekrarlayıcı transkraniyel manyetik stimülasyonda hedeflenmesi gereken beyin bölgelerini ortaya koyabilir. İnsanlarda yapılan çalışmalar halüsinasyonlarla nöral süreçler arasında sadece bağlantı (korelasyon) olduğunu gösterebilir ancak neden-sonuç ilişkisini genelde kanıtlayamaz. Bunun için hayvan modelleri kullanılmaktadır. Diğer taraftan hayvanların halüsinasyon gördüğünü davranışlarından yola çıkarak anlamaya çalışmak zordur ve yeterince güvenilir olmayabilir. Sonuç olarak halusinasyonların neden ve nasıl meydana geldiğini henüz yeterince bilmediğimiz söylenebilir ancak çalışmalar artarak devam etmektedir.

Referans

Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.
Exit mobile version