Omurilik Felci ve Cilt Sorunları

Omurilik felci olan kişiler basınç ülseri veya yatak yarası olarak bilinen cilt sorunları açısından yüksek risk altındadır. Hareket kabiliyetinin azalması ve duyu bozukluğu ciddi bir sorun olan basınç ülserlerine yol açabilir.

Vücudumuzun en büyük organı olan cilt normalde esnek ve sağlam bir yapıdadır. Dış dünya ile vücut arasında bariyer görevi görür; derindeki dokuları hava, su, yabancı cisim, bakteri gibi etkenlerden korur. Yaralanma riski olmakla beraber kendini onarma kapasitesi yüksektir.

Dekübit veya yatak yaraları hafif kızarıklıktan kemiğe kadar ulaşan derin çukurlara kadar değişen ciddiyette olabilir. Önce geçmeyen kızarıklık olarak başlar, ihmal edilirse deride kabarcık oluşumu, soyulma, cilt bütünlüğünün bozulması, cilt altı dokuların açığa çıkması, kas ve kemiğe kadar derinleşme süreci hızla ilerleyebilir. Cilt sürekli basınca maruz kaldığında, cilde oksijen ve besin taşıyan kan damarları sıkışır. İhtiyacı olan besin ve oksijeni alamayınca doku ölümü başlar ve yatak yaraları oluşur.

Yatak Yarası Neden Olur?

Yatakta veya sandalyede uzun süre aynı pozisyonda kalınması cildi zayıflatır. Yatakta kayma, AFO gibi ortezlerin sert yüzlerinin sıkması, tekerlekli sandalyeye geçişte cildin sürtünmesi yara açılmasına yol açabilir. Ayrıca omurilik felçli kişiler dokunma, basınç, ısı, ağrı gibi hislerde kayıp yaşadığından yanık riski de artmaktadır.

Yatak yaraları ilk olarak kemiklerin cilde yakın yer aldığı kalça, kuyruk sokumu, topuk gibi bölgelerden başlar. Cildin kemik ile dış yüzey arasında sıkışması buna yol açar.

Felçli kişinin hareketsiz kalması kan dolaşımının azalmasına neden olur, cilde giden oksijen miktarı azalır ve cildin direnci düşer. Vücut buna tepki olarak o bölgeye daha fazla kan göndermeye çalışır; bu da ödem yaparak doku basıncını daha da arttırabilir.

Yatak Yarası Nasıl Oluşur?

Yatak yarası ilk önce ciltte kırmızı bir alan olarak başlar. Kızarmış bölge dokunmakla sert ve sıcak hissedilebilir. Koyu tenli kişilerde ise etkilenen kısım parlak görünüm alabilir. Bu evrede sorun geri döndürülebilir. Basınç kaldırılırsa cilt normal rengine dönebilir. Eğer basınç devam ederse kabarcık veya kabuk oluşur. Bu alttaki dokunun ölmekte olduğu anlamına gelir. Tüm baskının hemen kaldırılması gerekir.

Yara ilerlerse sonraki aşamada ölü dokuda çukur (ülser) oluşur. Bazen bu ölü doku yüzeyde küçük bir alanı kaplamasına rağmen derine doğru genişleyebilir, hatta kemiğe kadar ulaşabilir.

Yatak yarası oluşursa, yaranın iyileşmesi için kişinin haftalar veya aylar boyunca hastanede yatması veya istirahat etmesi gerekebilir. Yaralar kendi kendine iyileşemeyecek ölüde derin ve genişse ameliyat yapılır. Tüm bunlar iyileşmeyi sekteye uğrattığı gibi sağlık sistemi açısından da büyük bir maddi yüktür. Oysa ki basit birkaç noktaya dikkat ederek çoğu yatak yarasının önlenmesi mümkündür.

Korunma ve Tedavi

Enfeksiyon, spastisite, psikolojik sorunlar bası yarası oluşma riskini arttırabilir. Basınç ülserlerini yüzde yüz oranında önlemek belki mümkün olmayabilir fakat dikkatli cilt bakım ve temizliği ile, pozisyon değişimine önem vererek oluşması tama yakın oranda engellenebilir.

Omurilik felci olan kişilerin cildi her gün dikkatli bir şekilde muayene edilmelidir. Sağlıklı beslenme, hijyen ve düzenli pozisyon değişimi cildin sağlıklı kalmasına yardım eder. Derinin terleme nedeniyle sürekli ıslak olması kırılganlığını azaltır, bu nedenle kuru kalmaya dikkat edilmelidir. Yara açılmışsa o bölgeden buharlaşma yoluyla önemli sıvı kaybı olabilir, böyle bir durumda bol su içilmesi önerilebilir. Yatak yarası riskini en aza indirmek için kişi normal kiloda olmaya dikkat etmelidir. Çok zayıf olmak kemiklerle cilt arasındaki yağ tabakasını incelttiğinden küçük miktardaki basınçlar bile cildin zedelenmesine yol açabilir. Aşırı kilolu olmak ise daha fazla yük demek olduğundan sakıncalıdır. Sigara içmek kan dolaşımı ve yara iyileşmesini olumsuz etkiler, bu nedenle sigara içilmemelidir.

Referans

Mecburi hizmetini Silopi Devlet Hastanesi’nde yapmıştır. Şu anda Gaziosmanpaşa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde çalışmaktadır. Uzm. Dr. Deniz Doğan tıp fakültesi eğitimini 2010 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tamamlamıştır. Tıpta uzmanlık eğitimini 2015 yılında Trakya Üniversitesi’nde tamamlamıştır.
Exit mobile version