Travmatik beyin hasarı geçiren hastalar, yaralanma şiddetine bağlı olarak kendi başlarına nefes alma, yutma, konuşma, yürüme becerilerini yitirebilir. Beyin hasarı sonrası konuşma bozukluğu tedavisi ile konuşma terapistleri ilgilenir. Konuşma terapistleri yutma bozukluklarının rehabilitasyonunda da rol alır.
Beyin hasarı trafik kazası, spor yaralanmaları, şiddet olayları, düşmeler gibi nedenlerle oluşur. Ağır beyin hasarında hastanın nefes alması için trakeostomi (boynun ön kısmındaki ciltten soluk borusuna açılan delik) açılmış olabilir. Çene, boğaz, ağız gibi konuşmada fonksiyonu olan yapılar zedelenmiş olabilir. Bu durumlar konuşmayı engeller. Ayrıca beyinde dil/lisan ile ilgili alanlar hasarlanmışsa hasta konuşma ve anlama güçlüğü (afazi) çekebilir.
Konuşma terapisinde öncelikle konuşma ve lisan fonksiyonlarının ölçülmesine yarayan testler kullanılarak beyin hasarlı hastanın hangi fonksiyonlarının ne derece etkilendiği tespit edilir. Buna göre konuşma terapisinde üzerinde durulması gereken konular belirlenir. Ağır beyin hasarlı hastaların %75’inde lisan becerileri bozulur. Bu bozukluklar kelimeleri söylemek için kasların nasıl kullanılacağını unutmaktan, kelimeleri hatırlayamamaya, hafıza ve dikkat sorunlarından dil bilgisi/grameri unutmaya kadar değişen bir yelpazede olabilir.
Konuşma terapisinde hastanın konuşma becerisini arttırmak için daha önceden alıştığı yolların dışındaki tekniklere de baş vurulabilir. Örneğin cümleleri belli bir ritm veya melodide söylemek gibi.
İlginizi çekebilir: Afazi – Konuşma Bozukluğu
Beyin hasarı sonrası konuşma bozukluğu için erken dönemde tedavi
Beyin hasarlı hastalarda konuşma terapisi çok erken dönemden itibaren başlar. Komadaki hastada bile duyusal uyarılarla cevap elde edilmeye çalışılabilir. Hastanın elini tutmak, onunla yüksek sesle konuşmak hatta değişik kokuları algılamasını sağlamak bu dönemde verilebilecek duyusal uyarılara örnektir. Hastanın klinik durumu değiştikçe konuşma terapisti hasta yakınları ve bakım verenlere kullanabilecekleri değişik iletişim yöntemleri sunabilir.
Hasta komadan çıkmaya başladığı dönemde, yani duyusal uyaranların daha farkında olup tepki verir olduğunda tedavi hastanın dikkat süresini uzatmaya odaklanır. Hastanın bu dönemde kafası karışıktır (konfüzedir). Terapist hastanın bulunduğu zamanın, mekanın, kendisi ve çevresindeki kişilerin farkında olmasını sağlamak için onu bilgilendirir.
Ardından hafızayı geliştirici yöntemler uygulanır. Bunun için hastanın günlük tutması sağlanabilir. Problem çözme, mantık ve organizasyon becerilerini geliştirmeye yönelik alıştırmalar yapılır veya oyunlar oynanır. Küçük grup aktiviteleri yoluyla sosyal beceriler yeniden kazandırılır. Beyin hasarlı hastalar konuşmanın sözel olmayan işaretlerini yorumlamada zorlanabilir. Yüz ifadeleri ve el hareketlerinin anlamını yeniden öğrenmeleri gerekebilir.
İlginizi çekebilir: Felçli Hastada Konuşma Egzersizleri
Dizartri tedavisi
Beyindeki konuşma ve lisan ile ilgili kısımlar etkilenmeksizin kafadaki sinir veya kaslardaki sorunlara bağlı konuşma güçlüğüne dizartri denilir. Dizartride hasta sesleri doğu çıkaramaz, telaffuzda güçlük olur. Dizartri tedavisinde dil ve dudak hareketlerinin koordinasyonu geliştirilir, nefesin doğru kullanımı sağlanır, ağız, çene, dil ve boğaz kasları güçlendirilir.
Apraksi tedavisi
Beyin hasarından sonra görülebilecek diğer bir konuşma bozukluğu apraksidir. Aprakside hasta ses ve hecelerde güçlük çeker. Hangi kelimeyi kullanması gerektiğini bilir ama ses diziminde sorun yaşar, kelimeyi doğru oluşturamaz. Apraksi tedavisinde konuşma hızı yavaşlatılır ve kelimenin telaffuzuna odaklanılır. Eğer apraksi ağır derecedeyse hastaya alternatif iletişim yolları öğretilebilir. Bunlar yazı tahtası gibi basit ya da bilgisayarlı sistemler gibi karmaşık olabilir.