Herhangi bir hastalık ve yaralanma sırasında ya da ameliyat sonrası ağrıları dindirmek için kullanılan ağrı kesici ilaçlar tedavinin önemli bir parçasıdır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon kliniklerine başvuran hastalara da ağrı kesiciler sıklıkla reçete edilmektedir. Bu ilaçların etkili olabilmesi için doğru kullanılmaları gerekir.
Birbirinden farklı özellikte pek çok ağrı kesici vardır. Bunlara genel olarak analjezik ilaçlar denir. Hap (tablet ya da kapsül), iğne (kas ya da damar içine) ya da cilde uygulanmak üzere (krem, jel, bant vb) üretilmiş olabilir. Bazı ağrı kesici ilaçlar sinir hücrelerinin ağrıya duyarlılığını azaltarak etki eder. Bazıları ise vücutta ağrı ile ilişkili bazı moleküllerin üretilmesini engeller.
Ağrı kesici tedavi planlanırken Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği 3 basamaklı tedavi merdiveni dikkate alınabilir. Buna göre hafif ağrılarda ilk basamakta asetaminofen ya da non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar tercih edilebilir. Bu ilaçların yeterli olmadığı orta-şiddetli ağrılarda zayıf morfin türevi ilaçlar (kodein, tramadol vb) eklenebilir. Çok şiddetli ağrılarda ise daha güçlü morfin türü ilaçlar (morfin, fentanil vb) tercih edilebilir. Her basamakta adjuvan tedavi denilen anti-depresan ya da anti-epileptik destekleyici ilaçlar da tedaviye eklenebilir. İlaç tedavisi ile yeterli yanıt alınamayan durumlarda hastalığın özelliğine göre sinir bloğu, lokal enjeksiyon, spinal analjezi, radyofrekans ablasyon gibi girişimsel yöntemler uygulanabilmektedir.
Ağrı Kesici İlaçlar Güvenli midir?
Ağrı kesici ilaçlar doktorunuzun tavsiyesi ve önerdiği şekilde kullanmanız durumunda oldukça güvenlidir. Ancak yanlış kullanılırlarsa çok zararlı hatta ölümcül olabilirler. Bu nedenle doğru kullanım çok önemlidir. Doktorunuzun önerdiği kullanım şekli ve doza uymanız gerekir. Ağrı kesiciler kişilerin birbirine önerebileceği türden ilaçlar değildir. Çünkü her ilacın etki ve yan etki profili farklılık gösterir. Bir kişide bulunan ek hastalıklar ilaç tercihini etkilemektedir.
Asetamonifen Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Asetaminofen içeren ilaçlar genel olarak ilk basamak ağrı tedavisinde tercih edilen ve güvenli kabul edilen ağrı kesicilerdir. Tabletlerin bol su ile yutulması önerilir. Yüksek dozda alınması durumunda karaciğer hasarı yapabilir. Bu ilacı kullanırken aşırı (günde 3 ya da daha fazla ünite) alkol alanlarda karaciğer hasarı riski artmaktadır.
Asetaminofen gebelerde ve emzirmede kullanılabilen ilaçlardandır. Çocuklar için şurup formunda üretilmiştir. Çocuklarda ağrı kesici ve ateş düşürücü olarak kullanılmaktadır. Çocuklarda kiloya göre ölçek belirlenir. Yan etki yapmadan etki gösterebilmesi için önerilen doza özel dikkat gösterilmelidir.
Asetaminofen içeren ilaçları önerilen dozda almanıza rağmen ağrınız kesilmiyorsa daha da yüksek dozda almanız yararlı olmaz. Durumu doktorunuzla paylaşırsanız farklı tedaviler önerebilir.
Asetaminofen tek başına ya da başka bir molekülle kombine halde bulunabilir. Doz aşımından kaçınmak için kullandığınız ilaçların etken maddesine dikkat etmelisiniz.
Non-Steroid Anti-İnflamatuar İlaçlar Nedir?
Asetaminofen yararlı olmazsa non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar (NSAİİ) tercih edilebilir. İbuprofen, diklofenak, naproksen gibi pek çok farklı molekül bu gruptadır. Hap, fitil, krem, iğne şeklinde formları vardır. Tablet ya da kapsül formlarının yemekler esnasında bir miktar sıvı ile alınması önerilmektedir.
Non-steroid anti-inflamatuar ilaçlar kireçlenme ağrılarında, bel ağrılarında, boyun ağrılarında, omuz ağrılarında, romatizmaya bağlı ağrılarda sıklıkla kullanılmaktadır. “Anti-inflamatuar” inflamasyonu yani bağışıklık sistemi aktivasyonu ve ödemi azaltıcı etki gösterdiklerini vurgulamaktadır.
Genel kural olarak ağrı kesicilerde ilk tercih ağız yoluyla alınan tablet veya kapsül formlarıdır. Lokal ağrılarda krem / jel formları da etkilidir. Kas içi veya damar içi iğne formu ise çeşitli nedenlerle (bulantı, yutma güçlüğü vb) ağızdan ilaç alınamayan durumlarda tercih edilir.
Çok fazla kullanılmaları durumunda mide kanaması yapabilirler. 60 yaş üzeri kişilerde, kan sulandırıcı tedavi alanlarda, steroid ilacı kullananlarda, daha önce mide kanaması geçirmiş kişilerde ve kan pıhtılaşma bozukluğu olanlarda bu risk daha yüksektir.
NSAİİ böbrek hasarına da yol açabilir. 60 yaş üzerinde, idrar söktürücü (diüretik) ilaç kullananlarda, hipertansiyonlularda, kalp hastalığında, bilinen böbrek hastalığı olanlarda risk artmaktadır.
Yakın zamanda kalp krizi ve inme geçirmiş hastalar NSAİİ yan etkileri için daha yüksek risk altındadır.
Bu ilaçlarda mümkün olan en düşük etkin dozun en kısa süre kullanımı tercih edilmektedir. En uygun doz kişiden kişiye değişebilir. 10 günden uzun süre kullanım söz konusu ise mutlaka doktorunuza danışmalısınız.
Opiod İlaçlar (Morfin Çeşitleri)
İkinci ve üçüncü basamak ağrı kesicilerdir. Uyku, uyuşukluk, bulantı, kusma, kabızlık, yutma ve solunum güçlüğü gibi yan etkilere yol açabilirler. Özellikle ilaca ilk başlandığı dönemde araba ve makine kullanımı önerilmemektedir. Kesinlikle beraberinde alkol tüketilmemelidir. Bu ilaçların etkili dozu kişiden kişiye değişebilir. Düşük dozla başlanıp kademeli arttırılabilir. Ülkemizde yeşil reçete ile alınabilen ilaçlardır.
Aşırı Dozdan Kaçınmak
Asetaminofen ve NSAİİ’ler onlarca farklı marka ile piyasada bulunmaktadır. Bu ilaçlar farklı hastalıklara yönelik tavsiye edilebilir. Örneğin aynı molekülün bir markası soğuk algınlığı için, başka markası diş ağrısı için, diğer markası bel-boyun ağrıları için pazarlanabiliyor. Bu nedenle hastaların aynı tip ilaçların farklı markadaki kutularını aynı anda kullanması söz konusu olabilmektedir. Bu da doz aşımı riski yaratmaktadır. Doz aşımından kaçınmak için kullandığınız ilaçların etken maddesine dikkat etmelisiniz ve doktor muayenesine gittiğinizde kullandığınız diğer ilaçların isimlerini bilmelisiniz. Bunun için kutularını yanınızda götürebilirsiniz veya isimlerini liste halinde bulundurabilirsiniz.
Ağrı Kesici İlaçlar Nasıl Kullanılmalı?
İlaçların alındıktan sonra etki edebilmesi için kanda belli bir seviyede bulunması gerekir. Bazı ilaçlar kısa sürede etki gösterirken bazı ilaçlar tüm gün etki gösterecek şekilde tasarlanmıştır. Bu nedenle ağrı oldukça almak değil, düzenli kullanım gerekmektedir. Sabah-öğlen akşam öğünlere göre ilaç kullanımı da doğru değildir. Günde tek doz alınacak bir ilaç her gün aynı saatte kullanılmalı, günde 2 kez kullanılması gereken ilaç 12 saat ara ile, günde 3 kez kullanılması gereken bir ilaç ise 8 saat ara ile alınmalıdır. Aç karnına alınırsa mide rahatsızlığı riski artabilir, genelde bir miktar yiyecekle ve bol sıvı ile beraber alınmaları önerilmektedir.
İlaç İstismarı
Morfin türü ağrı kesiciler istismar edilme riski taşımaktadır. Bu ilaçlar kontrolsüz kullanılırsa bağımlılık yapma riski bulundurur. Bunu önlemek için yalnızca yeşil reçete ile alınabilirler. Ağrı tedavisinde adjuvan ilaç olarak kullanılan bazı anti-epileptik ilaçlar da esas kullanım amaçları dışında istismar edilebilmektedir.
İlaç Dışı Ağrı Kesici Tedaviler
Fizik tedavi yöntemleri ilaç kullanmadan ağrı tedavisi yapılmasını sağlamaktadır. TENS, ısıtıcı tedaviler, soğuk uygulama, ultrason terapisi, düşük enerjili lazer tedavisi bu yöntemlerden bazılarıdır. Kuru iğneleme kas ağrılarının giderilmesinde oldukça etkili ve güvenli diğer bir yöntemdir. Akupunktur, manuel terapi gibi geleneksel tıp yöntemleri de uygun hastalarda tercih edilebilir.