Sinir kök hücresi veya nöral kök hücre merkezi sinir sistemindeki farklılaşmamış hücrelerdir. Bu hücreler büyüyüp farklılaşarak nöron (sinir hücresi) ve glial hücrelere dönüşme potansiyeline sahiptir. Sinir hücreleri sinyal taşırken glial hücreler onlara destek olan yardımcı hücrelerdir.
Beyindeki Kök Hücreler
Uzun yıllar boyunca beynin kapalı, sabit bir sistem olduğu düşünülmüştür. Yirminci yüzyılın ikinci yarısında fare, kuş ve primatlarda beyin hücrelerinin yenilenme kapasitesi üzerine birtakım bulgular elde edilmiştir. Bu dönemde bilim insanları beyin bir kez hasarlandığında veya bozulmaya başladığında karaciğer, deri gibi diğer dokuların aksine yeni hücrelerle kendini onaramayacağını varsayıyordu. Yetişkin beyninde yeni hücrelerin kendilerini var olan karmaşık sisteme asla tam olarak entegre edemeyecekleri düşünüldüğü için yeni sinir hücresi oluşmadığı kabul ediliyordu. İnsanda sinir kök hücreleri ilk olarak 1998’de hippokampusta, hafıza oluşumundan sorumlu beyin bölgesinde tespit edildi. Daha sonra koku duyusu ile alakalı olfaktor bulbusta da sinir kök hücrelerinin aktif olduğu görüldü. Septum (duyguları işleyen bir yer), striatum (hareket süreçleri ile ilişkili bir yer) ve omurilikte ise uykuda ve inaktif sinir kök hücreleri keşfedildi.
Günümüzde bilim insanları uyuyan (inaktif) nöral kök hücreleri aktive edecek ilaçlar üzerinde çalışmaktadır. Böylece bu hücreler hasarlı alanları tamir edebilir. Araştırmaların diğer bir odak noktası nöral kök hücrelerin hasarlı yerlere nakledilmesi veya oralara göç etmeleri için ikna edilmesidir. Başka araştırmalar ise embriyonik kök hücre gibi farklı kaynaklardan nöron ve glia üretmeye yönelmiştir. İnsan embriyolarından kök hücre elde edilmesi etik açıdan tartışmalı bir konudur. Hücreler manipüle edilerek yetişkin somatik hücrelerden de başka hücrelere farklılaşma potansiyeli olan kök hücreler elde edilebilmektedir. Ancak yetişkin hücrelerin yeniden programlanması için kullanılan teknikler (örneğin retrovirüslerin kullanılması) kanser gelişimi gibi risklere yol açabilir.
İnme, Beyin Hasarı ve Nörolojik Hastalıklarda Sinir Kök Hücresi
İnme sonrası iyileşme süreci kök hücre tedavisinin olası yararları ve zorluklarının anlaşıldığı bir alandır. Kök hücre terapisinde başlıca iki yaklaşım vardır: endojen ve eksojen. Endojen yaklaşım hastanın kendi vücudunda bulunan erişkin sinir kök hücrelerinin uyarılmasına dayanır. Bu hücreler esas olarak hippokampusun dentat girusu, striatum, neokorteks ve omurilikte bulunur. Fare deneylerinde büyüme faktörleri (fibroblast büyüme faktörü-2, vasküler endotelyal büyüme faktörü, beyinle ilişkili nörotrofik faktör, eritropoietin) inme modeli sonrası sinir yenilenmesini arttırmak için kullanılmıştır. Bunlar arasında eritropoietin ile en belirgin etki gösterilmiştir. İnsanlarda yapılan çalışmalarda da olumlu sonuçlar görülmüştür. Eritropoietin şizofreni ve multiple skleroz tedavisi için de araştırılmaktadır.
Eksojen kök hücre terapileri kök hücrelerin elde edilmesi, in vitro (laboratuvarda) yetiştirilmesi ve ardından beynin hasarlı bölgelerine nakledilmesi aşamalarına dayanır. Embriyo veya fetüs kaynaklı kök hücreler kullanılabilir. Öncül hücrelerin farklılaşma ve var olan nöral ağlara entegrasyon süreçleri araştırılmaya devam edilmektedir. Kök hücrelerin farklılaşması içinde bulundukları mikro çevre ile yakından ilişkilidir. Bu çevredeki hormon ve büyüme faktörü oranlarının uygun olası gerekir.
Kan hücrelerine dönüşen hematopoietik kök hücrelerin nöral soylara evrilme kapasitesi de vardır. Kemik iliği, göbek kordonu veya kandan elde edilebilen bu hücrelerin inme sonrası iyileşmede yararı olabilir. Hematopoietik kök hücreler granulosit koloni stimüle edici faktör (G-CSF) ile mobilize edilebilir. Bu hücreler sinir sisteminin hasarlı yerine lokal olarak yerleştirilebilir veya damar içi (intravenöz) yolla sistemik uygulanabilir. Damar içi uygulama daha pratik ve en yaygın uygulanan yöntemdir. İnme tedavisi dışında epilepsi, Parkinson hastalığı gibi nörolojik hastalıkların tedavisinde de etkili bir araç olabilir. Hasarlanan dokuların yenilenmesine dayanan yaklaşımlar rejeneratif rehabilitasyon denilen yeni bir bilim dalının gelişmesini sağlamaktadır.
Referans
- Reis C, Wilkinson M, Reis H, et al. A Look into Stem Cell Therapy: Exploring the Options for Treatment of Ischemic Stroke. Stem Cells Int. 2017;2017:3267352.